Çok fazla görünmez ortalıkta. Hem ürkek hem de utangaçtır.
Ara sıra saklandığı yeri terkettiği de olur olmasına ama bir tehlike sezdiğinde
ortadan kaybolması an meselesidir.
Kendisini o kadar sağlama alır ki saklanmakla kalmaz,
sığınağına yapışır adeta.
Nereye saklanırsa saklansın korunağına yerleştikten sonra
karnındaki vantuzuyla oraya sıkıca yapıştığı için ona “yapışkan” balığı
denmiştir.
***
Hususi avcılığı yapılmadığından balıkçı tezgâhlarına
neredeyse hiç gelmez. Ağlara tesadüfen takılır, oltaya kırk yılda bir atlar.
Aslını sorarsanız balıkçılar bile onu çok tanımazlar.
Kayabalığı ile horozbina arasına yerleştirip, biraz ona biraz öbürüne benzetip
geçiştirdikleri bile olur yapışkan balığını.
Oysa o ne kayabalığıdır ne de horozbina. O, kendine has yapışkan
balığıdır...
***
Kalabalık gobiesocidae ailesinin üyeleri olan yapışkan
balıklarının bugüne kadar tanımlanmış 120’den fazla türü var. Çoğunluğu denizde
yaşayan bu türler arasında çok az tuzlu, hatta tatlı suda yaşamaya uyum
sağlayan türler bulunduğu da biliniyor.
Dipte yaşayan, çoğunlukla saklanan yapışkan balıklarının iki
türü, Diplecogaster bimaculata ve Lepadogaster candollei, Türk sularında en
yaygın bulunanlar. Akdeniz’den Karadeniz’e kadar tüm kıyılarda taşların altına
dikkatle bakarsanız, hızla kaçmadan önce onlardan birini görebilirsiniz.
***
Yapışkan balığının karnına dikkatle bakıldığında, karın
yüzgeçlerinin yapışkan bir disk ya da vantuz oluşturacak şekilde değişim
geçirdiği hemen göze çarpar.
Uygun olan her zemine, kâh düz kâh başaşağı kolayca tutunan,
ürkütülmedikleri takdirde bulundukları yeri kolay kolay terketmeyen yapışkan
balıklarının doğası hareketsizlikle özdeşleşmiş.
Geçen pazar dipte bulduğum porselen tabağı ters çevirdiğimde
bunlardan biri tabağa yapışmış halde ortaya çıktı.
Fotoğrafını çekmek için uğraşırken yapıştığı yeri aniden
terketti ve telaş içinde avcuma kondu. Hayatını kurtarmak için dost mu düşman
mı olduğunu bilmediği bir elin merhametine teslim olmuştu.
İnsanlardan köşe bucak kaçan yapışkan balığının kısa bir
süre için bile olsa güvenini kazanabilmek, denize ve deniz yaşamına saygıyla
geçen yılların ödülü olmalı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder