
Normal şartlarda loş ışığı, hatta karanlığı seven deniz kalemlerini, birkaç yıl önceye kadar adaların güney sahillerinden daha yakında görmemiştim. Ancak Marmara Deniz'i, artık İstanbul kıyısında bile yeterince loş olmalı; adaların güneyindeki deniz kalemi bahçelerinin kuzeye doğru hareketlenmelerinden ortaya bu anlam çıkıyor. Deniz şakayıklarının deniz kalemlerine göre daha hızlı davrandıkları ortada. Kentin yakınındaki sularda yıllarca önce tohumları atılan bahçelerde, bugün erişkin deniz şakayıkları hafif akıntının etkisiyle yavaşça dalgalanıyorlar. Güç koşullara inatla dayanan gerçeküstü çiçeklerin karşı koyamadıkları tek varlık insanın ta kendisi!
Kartal açıklarında yeşermeye başlayan deniz kalemi bahçesi, gemilerin demirleme alanının hemen kenarında. Adaların kıyılarında görülen, boyları yarım metreye ulaşan erişkin deniz kalemi grupları düşünüldüğünde, demirleme alanının tam ortasında da bahçeler olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Ağır çapalar, her demirlemede dibi kazıyan tırnaklar misali bu bahçeleri kökünden kazıyor. Gemilerin demirleme alanlarını ihlal etmeden, bu bahçeleri hayatta tutmak için bir şeyler yapılamaz mı?
İngiltere adaları çevresinde ve batı Akdeniz'in çeşitli bölgelerinde deniz kalemleri artık koruma altındalar. Gerçeküstü çiçeklerin yetiştiği bahçelerde demirlemek, ağ atmak ya da dibi taramak kesinlikle yasak. Hayal gibi... Dalgaların altındaki yaşam, varlığının ispatı elçilerini derinlerden kıyılara gönderiyor ve biz de onları, tepelerine yüzlerce kilo ağırlığında demir yumruklar indirerek karşılıyoruz. Denizden yararlanmak zorundayız; bu su götürmez bir gerçek. Ancak, deniz kalemleri ve deniz şakayıkları gibi kırılgan yaşamların yoğunlaştıkları bilinen alanlarda, örneğin Kartal kıyısındaki demirleme alanının çevresinde, deniz yaşamına rahat bir soluk aldıracak küçük deniz sığınakları kurulamaz mı? Kıyının birkaç yerinde, çok değil 100 m'ye 100 m'lik bir iki tane sığınak... Şamandıralarla işaretlenmiş, demirlemenin ve ağ atmanın yasaklandığı tarafsız bir bölge... Bize bu kadar çok şey veren deniz yaşamına minnettarlığımızı göstermek için, çok küçük bir fedakârlıktan daha fazla değil istediğim.
Ülkemizin dip yapısını anlatmış olmanız çok değerli...Tebrik ederim Hakan Bey,
YanıtlaSilKorumaya yönelik iyi niyetli dilekleriniz de umarım gerçekleşir.